Algae Biodiesel - Selen Şenal |
1-Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Selen Şenal. 2018 yılında Marmara Üniversitesi Biyomühendislik bölümünden mezun olduktan sonra 2020 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik anabilim dalında yüksek lisansımı tamamladım. Bilime ve aynı zamanda üretime olan ilgimin biyomühendislik alanında ortaya koyabileceklerimi bana göstermesiyle girişimcilik serüvenim başladı ve Algae Biodiesel’i kurdum. Ekibimiz altyapılarını biyomühendislik anabilim dalında tamamlayan ve yüksek lisans/doktora uzmanlıklarını Girişimcilik/Çevre Teknolojileri/Biyomühendislik alanlarında yapan Zeynep Ecem Baskı, İlayda Aktuğ ve Berna Alemdağ’dan oluşuyor.
2-Girişimcilik sizin için ne anlama geliyor? Girişimci olma kararını nasıl verdiniz?
Girişimcilik benim için mesleğimi yeni nesil teknolojilere dönüştürebilme yeteneğidir. Yakıt teknolojilerine üniversitenin ilk yıllarından beri ilgim vardı. Yüksek lisans sürecimde akademik danışmanım Prof. Dr. Sevil Yücel’e konuyla olan ilgimi iletince beni yeni nesil algal biyoyakıtlara yönlendirdi. Yaklaşık 1 yıllık AR-GE sürecinden sonra TÜBİTAK’a iki adet (1002-1512) proje yazdık fakat kabul göremedik. Bu süreçte çalışma isteğimi kaybetmeden ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve CNR ENTECH Sıfır Atık Fuarlarında iş dünyası ile tanışmak ve fon sağlamak için projemi tanıttım. Eş zamanlı olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark tarafından düzenlenen İlk İşim Girişim Yarışması’nda 2. olarak sistem prototipi için fon sağladım. Fuarlarda birden fazla sanayicinin atık su ve baca gazı sorununu görünce bu konuda iş fikrime destek olabilecek en iyi kurumun TÜSİAD olduğunu düşünerek şu anki ekibi kurdum ve TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programına başvurdum. Program sürecinde TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! girişimcilik kampını başarı ile tamamlayıp Güral Porselen Yönetim Kurulu Üyesi Harika Güral ile eşleşme şansını yakaladık. Kendisi ile çalıştığımız dönem boyunca networkümüzü geliştirdik, Algae Biodiesel pilot serası için fon sağladık ve ürün portfoyümüzü genişlettik. Yine eş zamanlı olarak İSTAÇ Odayeri Katı Atık Arıtım Tesisi’nde laboratuvar prototipinden scale-up yapabileceğimiz bir serada yakıt üretimine başladık. Bu destekler sayesinde Algae Biodiesel’i atıklardan yenilenebilir yakıt üreten bir start-up’a dönüştürdük.
3-Girişiminiz hakkında bilgi verir misiniz? (Sizi harekete geçiren 'sorun' neydi? Nasıl bir fayda/çözüm yaratmayı hedeflediniz? Hedef kitleniz kim?)
IPCC Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli sanayide %100 fosil yakıt veya kısmi yenilenebilir enerji kullanılmaya devam ederse 2030-2050 yılları arasında iklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklığın 3 ila 5 derece artacağını öngörmektedir. Tek çözüm karbon yakalama teknolojili yenilenebilir biyoyakıtların sanayi ve ulaşımda kullanılmasıdır. İklim krizi sorunundan yola çıkarak kurulan Algae Biodiesel endüstriyel atık suları ve baca gazlarını mikroalgler yardımıyla arıtarak, bu atıklardan karbon negatif mikroalgal biyoyakıt üretimi yapmaktadır. Üretilen biyodizel dizel motorlarda modifikasyonsuz bir şekilde kullanılabilmekte, aynı zamanda setan sayısı, CFPP vb. yakıt özellikleri petrol-dizeliyle aynı kalitede özellik göstermektedir. Kükürt emisyonunu sıfıra indirmekte, CO2, SOx, NOx gibi sera gazlarını ise %70 azaltmaktadır. Mikroalgal biyodizelin yaşam döngüsü değerlendirmesi 28.5 g CO2e/MJ'dur, düşük kükürtlü petrol dizeline kıyasla 3 kat azdır. Algae Biodiesel üretim prosesinde karbon yakalama prosesi sayesinde baca gazının içerisindeki CO2'i absorbe etmekte, endüstriyel atık sudaki azot, fosfor gibi çevreye zararlı maddelerin giderimini sağlamaktadır. Dolayısıyla iklim değişikliğine sebep olan sera gazı emisyonlarını üretimden tüketime azaltmakta ve bu sayede iklim değişikliği sınırı olan 1.5 derecelik artışın altında kalmayı hedeflemektedir. Üretimde bertaraf gerçekleştirdiğimiz için sanayinin en önemli çevre problemleri olan atık su ve baca gazının giderimi sağlanmaktadır. Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerin'den en az 10 tanesinde pozitif etki yaratmaktadır. Hedef kitlemiz fosil yakıt temelli üretim sistemine sahip olan tüm sanayi ve ulaşım sektörüdür. Algae Biodiesel sanayide fosil yakıt temelli ekonomiyi clean-tech çözümü ile sürdürülebilir yeşil-ekonomiye çevirmeyi hedeflemektedir. 3 çevresel soruna (atık su, baca gazı (CO2), egzoz emisyonları) tek bir entegre sistem çözümü (algal biyoyakıt) sunmaktadır.
4-Fikrinizi hayata geçirme sürecinde karşılaştığınız zorluklar neler oldu? Bundan sonraki adımda (pazarda yer bulma/ pazarlama vs) karşılaştığınız zorlular nelerdi?
Yakıt teknolojileri, enerji sektörü ve sanayi sistemlerindeki clean-tech çözümlerin çoğu yüksek ilk yatırım maliyeti gerektirmektedir. Maalesef ki özel sektörde bu denli büyük bir riski tek başına alabilecek herhangi bir kuruluş bulunmamaktadır. Dolayısıyla devletten destek sağlayamadığımız sürece (Lisanslamalar /ruhsat/ belgelendirmeler vb.) süreçteki zorluklarımız devam edecektir. Algae Biodiesel’in potansiyel müşterileri EPDK tarafından belirlenmiş olan dağıtıcı lisanslı petrol firmaları ve sanayide atık su/baca gazı üretimine sebep olan tüm üretim tesisleridir. Doğrudan son kullanıcıya satış olmamakla birlikte ürünleri harmanlama ürün kategorisine girmektedir. Bu kapsamda Algae Biodiesel henüz şirketleşmemiş olup, süreçte Petrol Ofisiyle birlikte yakıt standartlarını tamamlamayı hedeflemektedir.
5-Bu süreçte kimlerden destek aldınız? (mentorluk/yatırım vs)
TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! sürecinde edindiğimiz network ve kazandığımız ikincilik ödülü bizim için dönüm noktası oldu diyebilirim. Tabii bunun dışında İstanbul Büyükşehir belediyesi İSTAÇ A.Ş.’nin Katı Atık Arıtım tesislerinden tarafımıza sağladıkları pilot üretim sera desteği, Harika Güral’ın mentorluğu ve Güral Porselen’den aldığımız hibe desteği ve Çalık Holding ile Kredi Kayıt Bürosu’ndan projemize sağlanan destekler projemiz için çok değerliydi.
6-Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini genel anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Girişimcilik ekosistemindeki en büyük sorunlardan biri kanımca BIOTECH alanındaki girişimlere yeterince bütçe sağlanamıyor olması, dolayısıyla bizim gibi yüksek yatırım maliyeti gerektiren girişimlerin yatırımcıların gözünde mobil, yazılım, oyun ve eğlence sektörlerine kıyasla arka planda kalmasıdır. Ayrıca başta kadın girişimcilere yönelik desteklerin çeşitlendirilmesi konusunda kamu ve idari yönetimlere büyük rol düşmektedir. Umuyorum ki başta bizim gibi kadın girişimciler olmak üzere geleceğin teknolojilerini yaratan biotech alanındaki girişimcilere önümüzdeki dönemde daha çok destek sağlanır ve bu sayede ülkemizin bilim insanları yerli üretim yapmaya yönelebilir.
7-Bu süreçten aldığınız dersler neler oldu? Başarısızlık dönemleriniz oldu mu?
Girişimcilik sürecine girdiğimden beri öğrendiğim en önemli deneyim doğru zamanlarda doğru networkler kurabilmek oldu. Çünkü ne kadar ilgi çekici bir fikriniz olursa olsun, anlattığınız kişi veya kurumların sektörel yatırımları farklı yönlerdeyse, yeni teknolojilere adapte olmalarını sağlayacak yeterli altyapıya sahip değillerse boşuna zaman kaybediyorsunuz. Dolayısıyla yatırım almak için sektörel oynamak önemli. Geriye dönüp baktığımda Algae Biodiesel için yatırımı sadece Türkiye ekosisteminde aramamızın da bizi yavaşlattığını düşünüyorum. Çünkü enerji sektörü her ne kadar kritik öneme sahip olsa da henüz enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak 3. nesil enerji/yakıt teknolojileri hayatımıza gerektiği ölçüde sokabilmiş değiliz.
Algae Biodiesel hakkında detaylı bilgi için [email protected] dan bizimle iletişime geçebilir, www.algbio.com’dan websitemizi inceleyebilirsiniz. Sosyal medyada Instagram algaediesel ve Linkedin ALGAE BIODIESEL’den bizleri takip edebilir, gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.