x
T Ü S İ A D
X

Haberler

 

 

1-Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Elbette. Ekibimiz 3 kurucu ortaktan oluşuyor. Üçümüz de Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyiz. Ben Berkay Kani. Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri son sınıf öğrencisiyim. Girişimcilik ile ilgili çoğu topluluğa üniversite içi ve dışı olmak üzere katıldım. 2019 sonbahar döneminde Stanford Üniversitesi Inovasyon fellowu olarak Boğaziçi’nden seçilen 4 öğrenciden biri oldum. Ekipte operasyon, iş geliştirme ve pazarlama ile ilgileniyorum. Diğer kurucu ortaklarımız Mehmet Ali Umar ve Hasan Ramazan Yurt. Mehmet Ali Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme son sınıf öğrencisi. Kendisi birçok kurumsal firmada staj yapıp tecrübe kazanmış ve Girişimcilik Vakfı 2019 fellowlarından biri seçilmiştir. Ekibimizde finans, iş geliştirme ve pazarlama ile ilgileniyor. Ramazan da aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesi son sınıf Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi. Kendisi uzun süredir sahip olduğu oyuncu kimliği sayesinde Boğaziçi’nde birçok oyun etkinliğinin yapılmasına öncü olmuştur. Riot Games kampüs elçisi olması sebebiyle okulumuzdaki çoğu
e-spor turnuvasını düzenlemektedir. Ekibimizde ise teknoloji ve yazılım geliştirmeden sorumlu.

 

2-Girişimcilik sizin için ne anlama geliyor? Girişimci olma kararını nasıl verdiniz?

Bizim için girişimcilik değişimin ta kendisidir. Bu sebeple kendimizi değişimin öncüleri olarak tanımlamayı tercih ediyoruz ve bu değişimi gerçekleştirmek için hayallerimizin peşinden koşuyoruz. Üçümüz de ortak bir hayalimiz olduğunu fark ettiğimizde aksiyona geçip bunu nasıl hayata geçirebileceğimizi konuştuk ve bu bizi çok heyecanlandırdı. Hepimizin bu projeye başlamadaki içsel motivasyonları farklı olsa da aynı hayale sahip olmamız bizim için asıl başlama noktası oldu. Eğlence sektörü ve e-spor küçüklüğümüzden beri içinde bulunmak istediğimiz bir sektördü ve aslında e-playout bizim için bu sebeple hayatlarımızın dönüm noktası diyebilirim.

 

3-Girişiminiz hakkında bilgi verir misiniz? (Sizi harekete geçiren 'sorun' neydi? Nasıl bir fayda/çözüm yaratmayı hedeflediniz? Hedef kitleniz kim?)

Kısaca e-playout, kendisini geliştirmek isteyen e-spor oyuncularının profesyonel ve amatör yüksek seviyeli e-sporcuların eğitimlerini izleyebildiği ve birebir canlı eğitim alabildiği online bir platformdur. Kurucu üyeler olarak kendimizi bildik bileli video oyunları oynuyoruz ve aslında e-spor sektörünün tanımlanması ve büyüyüşü bizim de büyüme dönemimize denk geldi. Sektörle beraber büyüdük ve sorunlarını da ilk elden gözlemleme şansımız oldu. Türkiye’de büyüyen e-spor pazarında çok yetenekli oyuncular olmasına rağmen çoğu ya keşfedilemiyor ya da doğru eğitimi alamadıkları için yeterli seviyede kendilerini geliştiremiyorlar. Emeklilik yaşının çok düşük olduğu e-sporda yeni gelen nesli eğitmek Türkiye’nin dünyada önemli bir yer edinmesi için oldukça kritik. Ayrıca kendisini geliştirmek isteyen normal bir oyuncu için bile yeterli materyal bulunmamakta, varolan materyaller ise çok karışık bir şekilde internetin farklı köşelerine dağılmış durumda. Biz bu kaliteli eğitimi e-playout üzerinden kendisini geliştirmek isteyen oyunculara vermek ve daha güçlü bir e-spor kitlesi oluşturmak istiyoruz.

 

4-Fikrinizi hayata geçirme sürecinde karşılaştığınız zorluklar neler oldu? Bundan sonraki adımda (pazarda yer bulma/ pazarlama vs) karşılaştığınız zorlular nelerdi?

Aslında fikrimizin çıkış gününden sonra uzun bir dönem boyunca hem mentorlerimizin tavsiyeleri hem yaptığımız pazar araştırmaları sonucu defalarca pivot etmek zorunda kaldık. Fikrimizi idea/solution fit’e getirmemiz biraz zaman aldı ve bunun sonucunda ürünümüzü başlangıçta defalarca değiştirmek yerine ürün geliştirmeye başlamamayı tercih ettik. Fakat fikir oturduktan sonra hızlıca ürüne odaklandık ve ekibimizin özverili çalışmaları sonucunda ürünümüzü geliştirdik diyebilirim. Ek olarak bir içerik platformu olmamız sebebiyle en büyük zorluklarımızdan biri devamlı içerik oluşturmak ve platformu yeni içerikler ile beslemek. Kendi e-spor çevremiz her ne kadar geniş olsa da bu zorluğu da aşmak için takımımıza eski bir e-spor oyuncusu olan yetenek avcısı bir ekip üyesi aldık. Bu ekip üyemiz bize yetenekli ve güzel içerik çıkarabilecek oyuncular buluyor.

 

5-Bu süreçte kimlerden destek aldınız? (mentorluk/yatırım vs)

Fikrimizin ve başarımızın en önemli mimarları bizlerle birlikte bu yola baş koyan mentorlerimiz. Yoğun takvimleri arasında bizimle ara vermeden çalışmaktan hiç çekinmemeleri sayesinde bugün olduğumuz yerdeyiz diyebiliriz. Öncelikle TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programı birlikte çalışma olanağı buluğumuz Türkiye’nin en değerli teknoloji duayenlerinden C. Müjdat Altay (ve NETAŞ ekibi) bu başarımızdaki en önemli rollerden birine sahip. İş geliştirme sürecindeki tüm eksiklerimizi en doğru şekilde kapatmak için bizimle çok çalıştı ve onun tavsiyeleri üzerine yaptığımız çalışmalarımız sonucunda bugünkü başarımızı elde edebildik. Program sürecinden sonra hala düzenli olarak görüşmeye devam ediyoruz ve bize desteğini sonuna kadar hissettiriyor. Müjdat Bey’in yanı sıra en önemli mentorlerimiz arasında milli basketbolcu ve melek yatırımcı Sinan Güler bulunuyor. Sinan Güler ve ekibi sayesinde yüzlerce saat mentorluk ve çalışmamız sonucunda fikrimizi oldukça olumlu bir yönde geliştirme fırsatımız oldu. Ve elbette fikrimizin ilk doğduğu günlerden bugüne gelene kadar bizi sert eleştirileri ile her daim doğru yola sokan Kalde Ernart’ı unutmamak gerek. Bununla birlikte adını sayamayacağımız yüzlerce mentorun tavsiyeleri ve harcadıkları mesailer ile son hız çalışmaya devam ediyoruz.

 

6-Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini genel anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben ülkemizin girişimcilik konusunda bulunduğu konum açısından çok umutluyum. Çok nitelikli iş gücümüz var ve bunları kullanabildiğimiz alanlar sadece kurumsal firmalar oluyordu. Özellikle son 10 yılda girişimcilik daha çok ilgi çekmeye başladı. Bu yıl içinde gerçekleşen Peak Games satışıyla ülkemizden resmi anlamda ilk Unicorn da çıkmış oldu. Global ölçekte birçok yatırımcının dikkatini çekmemizi kolaylaştırıyor böylesi haberler. Darısı başımıza diyorum ?

 

7-Bu süreçten aldığınız dersler neler oldu? Başarısızlık dönemleriniz oldu mu?

Ekip üyeleri olarak hem öğrenciyken hem de böylesi bir işi yürütmeye çalışmak bizleri çok zorlayabiliyor. Özellikle pandemi dönemine gelen ürün geliştirme sürecimiz ile her şeyin online olması aslında bizim için daha fazla çalışabileceğimiz zaman anlamına geldi. Zaman yönetimini iyi yapamadığımız anlarda tüm takvimlerimiz kayabiliyor ve kendimize koyduğumuz hedef tarihleri tutturamıyoruz. Bu konu aslında aldığımız en önemli derslerden biriydi. Buna ek olarak girişimcilik dünyasında bir fikrinizi geliştiriyorken tanıştığınız insanlar tüm uzmanlıkları ile sizinle tanışmış oluyor. Bugün yaptığınız iş başarılı olsun ya da olmasın bu insanlarla sürdürdüğünüz iletişim ve ilişki yarın bir gün başlayacağınız yeni işlerinizde size çok farklı katkılar sağlayabiliyor. Bu sebeple give-back dediğimiz, geri verme kültürünün önemi aldığımız en önemli derslerden diğeri olabilir.

 

Her girişimci gibi aslında biz de başarısızlıklarımızdan öğreniyoruz diyebiliriz. Ancak bizim TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! programı sayesinde elde ettiğimiz avantajımız hem girişimcilik alanında çok tecrübeli hem de kurumsal anlamda çok deneyimli mentörlerimiz sayesinde deneyimleri acı başarısızlıklar şekilde yaşamadan kazanıyor olmamız.

Yukarı çık